Travmatik bir olay anında hissedilen zorlu duyguların ardından yaşama ayak uydurmak, içsel dengeyi geri kazanmak zaman alsa da imkânsız değildir. Bu noktada travma sonrası gelişen durumları bilmek kendinizi daha iyi anlamanızı, içinde bulunduğunuz olumsuz duygularla mücadele edebilmenizi sağlayabilir.
Travma Nedir?
Travma, kişide psikolojik ya da fizyolojik zararlara yol açan olaylar olarak tanımlanabilir. Salgınlar, ani ölümler, doğal afetler, savaş, cinsel saldırı, kaza gibi olaylar; bireyin kendini korku içinde ve çaresiz hissetmesine neden olabilir. Bunlar, yaşanan olayları kendi varlıkları ya da sevdiklerinin varlığı için bir tehdit olarak algılayan insanlarda fizyolojik ya da psikolojik izler bırakabilir. Beden, ruh ve zihin arasındaki iş birliğini kişi özelinde değerlendirmek gerekir. Çünkü bir olayın travma olarak tanımlanabilmesi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Yaşanan olaylar sonucunda fiziksel, davranışsal ve psikolojik travma belirtileri ortaya çıkabilir. Travma sonrası psikolojik tepkileri anlamak son derece önemlidir. Buna bağlı olarak meydana gelen tepkiler şunlardır:
- Fiziksel Tepkiler: Mide bulantısı, mide yanması, kalp sıkışması, baş ve göğüs ağrısı gibi belirtiler bedenin travmaya karşı kendini ifade etme hâlleri arasında yer alır.
Davranışsal Tepkiler: Sosyal çevreden uzaklaşma, dikkatsizlik, içe kapanma, uyku ve yeme bozuklukları yaşanabilir. Bunların yanı sıra travma yaşayan kişi, hiçbir şey olamamış gibi davranmaya da devam edebilir. - Duygusal Tepkiler: Şok, inanamama, umutsuzluk, korku, hissizlik, çaresizlik ve suçluluk gibi duygusal tepkiler verilebilir.
Bu belirtiler dönem dönem artıp azalabilir. Bazı dönemlerde duygu durumunu anlamlandırmak güçleşebilir, böyle zamanlarda en doğrusu alanında uzman birinden yardım almaktır. Bedeninizin yardım çağrısına kulak vermeniz, travma sonrası iyi oluş sürecinize katkıda bulunabilir.
Travma Türleri
Kişinin yoğun çaresizlik ve korku hissetmesine neden olan, beklenmedik bir anda ortaya çıkan olaylar sonucunda yaşanan travmanın pek çok farklı türü olabilir.
Duygusal Travma
Duygusal travma ya da psikolojik şok, aşırı stresli olaylardan sonra yaşanan olumsuz duyguların sonucunda ortaya çıkar. Aile içi şiddet, zorbalık, çocukluk döneminde yaşanan ihmal, sevilen bir kişinin ölümü, doğal afetler ve ayrılık gibi olaylar kişinin duygusal travma yaşamasına neden olabilir. Duyguların anlaşılmasını güçleştiren duygusal travmaların etkisi birkaç gün sürebileceği gibi daha uzun süreli de olabilir.
Fiziksel Travma
Fiziksel travma, vücuda gelen şiddetli bir darbe veya yaralanma sonucu oluşan zararı ifade eder. Fiziksel saldırılar, spor sırasında meydana gelen yaralanmalar ve trafik kazaları sonucu ortaya çıkabilir.
Cinsel Travma
Cinsel travma taciz, tecavüz veya cinsel istismara maruz kalan kişilerde ortaya çıkan psikolojik ve fiziksel etkileri kapsar. Cinsel travmanın fiziksel, zihinsel ve duygusal etkileri olabilir.
Gelişimsel Travma
Gelişimsel travma, çocukluk yıllarından itibaren yaşanan travmaların sürekli devam eden etkisini ifade eder. Çocukluk döneminde ihmal edilen, istismara uğrayan kişilerde ortaya çıkabilen gelişimsel travmanın sonuçları ilerleyen yaşlara kadar devam edebilir.
İkincil Travma
İkincil travma; travmatik bir olayı ilk ağızdan veya bir başkasından dinleme, bu olayın görüntüleri ya da videolarını izleme yoluyla yaşanan, travmatik olaya dolaylı olarak maruz kalan kişide ortaya çıkan stres tepkisi olarak tanımlanır. Özellikle sağlık çalışanları, sosyal hizmet görevlileri ikincil travmaya maruz kalabilir.
Kolektif Travma
Doğal afetler, salgın hastalıklar, savaş gibi toplumun tamamını etkileyen durumlar; toplumda kolektif travma gelişmesine neden olabilir. Yaşamı tehdit eden durumlar karşısında hissedilen çaresizlik, kolektif travmanın etkileri arasında yer alır. Afet sonrası dönemlerde yapılan çalışmalar, afetzedelerde travma sonrasında stres bozukluğu geliştiğini gösteriyor.
Travmalara karşı verilen tepkiler her insanda farklılık gösterebilir. Travmanın türüne göre alanında uzman bir kişiden destek almak, yaşadığınız stresi kontrol etmenizi ve daha sağlıklı bir yaşam sürmenizi destekler.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu(TSSB) Nedir?
Travmaların etkileri arasında bulunan stres, yoğun kaygı, aynı travmatik olayın tekrarlanacağı hissi, kolay sinirlenme ve anlaşılmadığını düşünme gibi durumlar kontrol altına alınamadığında Travma Sonrası Stres Bozukluğu ya da bir başka adıyla Post Travmatik Stres Bozukluğu(PTSD) gelişebilir. Peki PTSD nedir, neden ortaya çıkar? Travmatik bir deneyim ya da bir başkasının yaşadığı travmatik bir olaya tanık olmak, Travma Sonrası Stres Bozukluğu gelişmesine neden olabilir.
Toplumsal travmatik olaylarla baş etme ve değişen koşullara uyum sağlama konusunda kısa süreli zorluklar yaşanabilir. Ancak bu zorluğun aylar sürmesi kişide Travma Sonrası Stres Bozukluğu geliştirdiği anlamına gelebilir. Her halükârda teşhis ve tedavi için bir uzmandan destek alınması gerekir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Belirtileri
Travma yaşayan her kişide Travma Sonrası Stres Bozukluğu ortaya çıkmaz. Kimi insanlar travmanın psikolojik ve fizyolojik etkileriyle daha kolay başa çıkabilir. TSSB belirtileri travmatik olayın hemen ardından ortaya çıkmayabilir. Aylar hatta yıllar sonra da ortaya çıkabilen TSSB belirtileri, bireyin hayat kalitesini önemli ölçüde etkiler.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtilerini üç ana başlıkta inceleyebiliriz.
Yeniden Yaşama: Travmaya neden olan görüntüler veya sesler sık sık hatırlanabilir. Bu huzursuzluk veren ve istenmediği hâlde zihinde canlanan anılar, kişinin aynı olayı yeniden yaşıyormuş gibi hissetmesine neden olabilir. Öyle ki kişide travmatik olay yeniden yaşanıyormuş gibi fiziksel belirtiler dahi ortaya çıkabilir.
Kaçınma: Birey travmatik olayın yaşandığı ya da bu olayı hatırlatan yerlerden uzak durmaya çalışabilir. Kaçınma belirtisi sadece bir mekândan uzak durma şeklinde görülmez. TSSB geliştiren birey travmatik olayı konuşmak istememenin dışında, olayı hatırlatan konuşmalardan ve düşüncelerden de uzak durmaya çalışabilir.
Aşırı Uyarılma: Travmaya neden olan olayın her an yeniden yaşanabileceği hissi, bireyin sürekli tetikte kalmasına neden olabilir. Tüm eylemlerini bu kötü ihtimal etrafında şekillendirebilir. Ani hareket ve seslerden irkilme de aşırı uyarılmanın belirtileri arasında bulunur.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu ile Nasıl Mücadele Edilmeli?
Post Travmatik Stres Bozukluğu belirtilerini öğrendikten sonra "Psikolojik travmalar nasıl atlatılır?" diye merak ediyor olabilirsiniz. Bunun için travmalarla yüzleşmek ve travmaların nedenlerini anlamlandırabilmek son derece önemlidir. Aniden ortaya çıkan ve yoğun çaresizlik duygusu hissetmemize neden olan travmatik olayların kendi kontrolümüz dışında gerçekleştiğini kabul etmemiz gerekiyor. Ne kadar temkinli davranılırsa davranılsın, beklenmedik anlarda yaşanan olayları önceden bilebilmek mümkün değildir. Travmatik bir olayın ardından gösterilen tepkilerin normal olduğunu, anormal olanın duygu ve davranışlarımız değil; yaşanan olayın kendisini olduğunu unutmamamız gerekir.
Travma sonrası süreçte kendinizi ihmal etmemeli, düzenli beslenmeye ve dinlenmeye özen göstermelisiniz. Kendine zaman ayırmak, stresle baş edebilmenin en iyi yollarındandır. Bu süreçte alkol ve uyuşturucu gibi maddelerden uzak durmak da son derece önemlidir. Travma sonrası stres bozukluğunda profesyonel birinden destek almak, sürecin etkileriyle mücadele etmeyi kolaylaştırabilir.
Travmatik olayın ardından hayata karşı güven duygunuzu ve kendi yaşamınız üzerindeki kontrolü kaybettiğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Sürecin doğal sonuçlarından biri olan bu durumla mücadele edebilmek ve kontrol duygusunu tekrar kazanabilmek için uzman kişiler tarafından uygulanan TSSB tedavi yöntemleri vardır. Psikolog ya da psikiyatr tarafından planlanan tedavilerde psikoterapi ve ilaç desteği bir arada kullanılabilir. Psikoterapi, travmatize olmuş kişinin TSSB belirtileriyle mücadele etmesini kolaylaştırır.
Çevremizde Travma Sonrası Stres Bozukluğu Yaşayanlara Nasıl Yardım Edebiliriz?
Çevrenizde travmaya maruz kalmış veya Travma Sonrası Stres Bozukluğu ile mücadele eden insanlara yardımcı olmak isteyebilirsiniz. Bu aşamada sizin vereceğiniz destek, kişinin iyileşme sürecine olumlu katkı sağlayabilir.
Konuşması İçin Zorlamayın: Kişiyi, dile getirmekte zorlandığı travmatik olayı anlatması için zorlamayın. Yanında olduğunuzu hissettirin ve konuşmak istediğinde onu dinleyeceğinizi söyleyin.
Anlayışlı Olun: İyileşme süreci zaman alan travmalara karşı her insan farklı tepkiler verebilir. Sabırlı olmanız gereken bu aşamada TSSB yaşayan kişinin verdiği tepkileri kişisel olarak algılamayın ve anlayışlı bir yaklaşım benimseyin.
Sosyalleşmesine Yardım Edin: TSSB yaşayan bireyler kendini diğer insanlardan izole etmek isteyebilirler. Bu süreçte sosyal etkinliklere katılmaya, spora ya da hobileriyle vakit geçirmesine teşvik edebilirsiniz.
Başa Çıkma Yöntemlerini Önerin: Meditasyon, nefes egzersizleri veya stres yönetimi teknikleri kişinin TSSB belirtileriyle mücadele etmesine yardımcı olur. Bu öneriler ile sevdiklerinize yardımcı olabilirsiniz. Bu yöntemlerle ilgili bilgi almak için "Nefes Egzersizleri Nelerdir ve Nasıl Uygulanır?" ve "Etkili Stres Yönetimi Nasıl Yapılır?" başlıklı yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
Profesyonel Destek Almasına Teşvik Edin: Travmatik deneyimlerle tek başına mücadele etmek oldukça güçtür. Bu nedenle kişinin iyileşme sürecinin önemli bir parçası olacak uzman desteğini almasına yardımcı olabilirsiniz.
Dr. Gabor Maté, travmanın yaşamı biçimlendiren görünmez bir güç olduğunu ifade ediyor. Travmanın yalnızca yaşadığımız anda değil, bütün bir yaşamı kapsayan etkileri olabiliyor. Travma; sevme şeklimizi, dünyayı anlamlandırma biçimimizi etkileyen derin bir güce sahip. Zihin sağlığı ve travmalar konusunda ilham verici eserler ortaya çıkaran Maté, The Wisdom of Trauma isimli yapımda bizlere âdeta yeni bir vizyon sunuyor. Dr. Gabor Maté ve travma alanında önde gelen uzmanların eşlik ettiği belgesel/film, bize bireysel ve kolektif şifanın yolunu gösteriyor. Siz de bu dikkat çekici yapımı izleyerek ilham alabilir, farkındalığınızı artırabilirsiniz.
Travmatik bir olay karşısında nasıl bir tepki vereceğini bilemeyen bireyin zihni ve bedeni arasında bir karmaşa oluşabilir. Korku verici, çaresizliği en derinden hissettiren deneyimler karşısında açığa çıkması gereken enerjinin içte sıkışıp kalması travmayı meydana getirir. Travma sonrası bedende açığa çıkan belirtiler yalnız başına üstesinden gelinemeyecek bir hâle geldiğinde ruh ve beden sağlığınızı tekrar dengeye getirebilmek için profesyonel destek alabilirsiniz. Sürecin farkında olmak, bedeninizin çağrılarına kulak vermek de iyileşme sürecinize olumlu bir şekilde etki eder.