Satya:
Doğruluk Yasası
“Yoga” kelimesi genelde herkeste farklı bir çağrışım yaratır. Bazılarımız için sadece fiziksel bir aktivite, bazılarımız için bir yaşam tarzı, bazılarımız için sırt ağrılarından kurtulmak için kısa bir süre önce doktor tavsiyesiyle başlanan bir fiziksel tedavi yöntemi… Yoga’nın derinlerine indiğimizde ise onu -gerçek- anlamıyla şu şekilde anlatabilirz; Yoga öğretisi, ‘birlik’ anlamına gelen kocaman bir ağaçtır. Patanjali’nin Yoga Sutraları’nda yer alan Yamalar ve Niyamalar da bu koca ağacın kökleridir. “Ahlaki kodlar” veya “doğru yaşam” yolları olan 5 adet Yama ve 5 adet Niyama, yoganın yani ‘bir’liğin, yani varoluşun ahlaki temellerini oluşturur.
Yama’lardan ‘Doğruluk Yasası’ olan Satya; kendimizle ve çevremizdekilerle olan ilişkilerimizde, kurduğumuz her türlü iç ve dış iletişimde dürüst olmayı, yalan söylememeyi ifade ediyor. Satya’yı hayatımıza dahil edebilmek için gelin birlikte kavramın derinliklerine dalalım.
Gerçeklik, dürüstlük, doğruluk anlamına gelen Satya’nın köküne baktığımızda; “Sat” kelimesi “gerçek öz” veya “gerçek doğa” olarak tercüme ediliyor. Aynı zamanda “değişmez, çarpıtılmayan, zaman, mekan ve kişi ayrımlarının ötesinde olan” ve “gerçeklik” anlamlarını da taşıyor. Yani, Satya, şeyleri bizim olmasını istediğimiz gibi değil, gerçekte oldukları gibi görmek ve algılamaktır. Kulağa çok basit gelsede, uzun süreli koşullandırmalar, yanlış kişisel inançlar, baskılar, çevrenin etkisi gibi unsurlara bağlı olarak zihnin bu “yalın gerçekliği” algılaması biraz zorlayıcı olabilir.
Düşüncelerimiz, inançlarımız ve geçmiş deneyimlerimiz gördüğümüz her şeyi şekillendiriyor; bu nedenle farkında olmadan da olsa olayları algılarken kendi önyargılarımız ile algılıyoruz. Oysa yakın gerçeklik, olanı sadece olduğu gibi kabul etmektir. Satya’nın kapsadığı temel bakış açılarını şu şekilde özetleyebiliriz;
Dürüst olmak
Ustalar, yalan söylediğimizde yüksek benliğimizden koptuğumuzu zihinlerimizin karıştığını ve kendimize güvenimizi kaybetmeye başladığımızı söyler.
Nazik olmak
Satya, ilk yasa olan Ahimsa’yı yani şiddetsizlik yasasını takip eder. Bu, önce zarar vermeme ilkesine saygı göstermemiz gerektiğini ve gerçeği yalnızca zarar vermiyorsa veya en az zararı verecek şekilde söylememiz gerektiği anlamına gelir. Sessiz kalmak, gerçeği sert veya zalimce bir şekilde ifade etmekten daha doğrudur.
Gerçeklik özgürlüktür
Başkalarının bizden olmamızı istedikleri ya da olduğumuzu düşündükleri sahte bir maskenin arkasına saklanmak yerine, gerçekte olduğumuz kişi olmak en büyük özgürlüklerden biridir. Daha spontane olmamızı, yaratıcı ve sezgisel yönümüzle daha uyumlu olmamızı, nihayetinde en derin gerçeğimize yani kendimizi gerçekleştirmeye daha açık olmamızı sağlar.
Gerçek benlik
Kültürel şartlanmalarımızın katmanlarını kaldırdıkça, yeni bakış açılarına izin vermek için inançlarımızı genişletiriz ve iç alanları temizledikçe, gerçek benliğimize daha fazla yaklaşırız.
Patanjali’nin Yoga Sutra’larında geçen 8 basamağı incelemek için ‘Yoga Felsefesinin Kurucularından Patanjali’ye Göre Yoga’nın Sekiz Basamağı ve Birlik Yolu‘ yazımızı okuyabilirsiniz.