Yama’ların Beşincisi Aparigraha: Biriktirmeme ve Sadeleşme Yasası

Aparigraha:

Sahiplenmeden Ve Bağlanmadan Yaşama Yasası

Yama’lar, doğru yaşamak için başkaları ile olan yani dış dünyadaki iletişimimizi, alışkanlıklarımızı ve davranışlarımızı düzenler. Şiddetsizlik ve zarar vermeme yasası Ahimsa, yalanı bırakma ve doğruluk yasası Satya, çalmama yasası Asetya, nefse hakim olma yasası Brahmacharya’nın ardından Yama’ların son aşamasında sahiplenmeme ve bağlanmama yasası Aparigraha yer alır. 

Aparigraha ile birey açgözlülükten, sahiplenmekten, sahip olma hırsından ve istiflemekten özgürleşmeye odaklanır. Aparigraha yasasını uygulamak, sadece gerçekten ihtiyaç duyduklarımızı almayı ve zamanı gelince onları bırakmayı kabul etmektir. Buradaki konu sadece nesneleri, statüleri veya hayatımızdaki insanları sahiplenmek değil; Aparigraha aslında sahiplenme hissinden vazgeçmek ve arzuların, üzerimizdeki kontrolünü yok etmekle ilgili. Çünkü burada aslında bir noktada, nesnelere ve insanlara sahip olma arzusu, bir bireyin henüz kendisine sahip olamamasıyla ilişkilendiriliyor. Bu eksikliğin oluşturduğu boşluğu doldurma çabasıyla… 

Hayatımızı mümkün oldukça sade yaşamak ve zihnimizi başka şeylerin yoksunluğunu ya da eksikliğini hissetmeyecek şekilde eğitmemiz, bize başka hiçbir şeyin hissettiremeyeceği özgürlüğü ve kuvveti kazandırır. Sahip olmayı arzulamamak, maddi dünyanın yüklerinden kurtulmaktır. Bu da bireye yaşamdaki amacını, Karma yasasını ve öğrenilmesi gereken dersleri anlaması için yardımcı olur. 

Patanjali’nin Sutra’larında ifade edildiği şekilde:

“Bağlanma ve bağlanmaya eşlik eden kaygı, bilginin önündeki engellerdir. Bağlanmadan kurtulmak, yolculuğumuzun tüm seyri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Ben kimdim? Nasıldım? Bu ne? Ben ne olacağım? Nasıl olacağım? Bu şekilde bireye geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki kendi öz deneyiminin bilgisi gelir. Bağımsız ve özgür olur. Zihni saf hale gelir. Her şey onun için oldukça açık ve net olur.”

Lao Tzu’nun “Ne olduğumu bıraktığımda, olabileceğim şey olurum” sözü de bu açıdan Aparigraha’nın özünü güzel bir şekilde açıklıyor.

Biriktirmeme ve bağlanmama, kendi mutluluğunuz ve huzurunuz için dışarıdan birine veya bir şeye bağımlı olmadığınızı da anlamanızı sağlar. Aparigraha, sevdikleriniz de dahil olmak üzere kimseye bağımlı olmamayı öğretir. Bu bağlanmama duygusu; sahiplenici, kıskanç ve bağımlı olmadan ilişki kurmaya yardımcı olur. Aparigraha; nesnelerin, insanların, kavramların, kısaca her şeyin, herhangi bir esaret ve bağımlılık olmadan hayatımıza girmesi, hayatımızda var olması ve hayatımızdan çıkması için serbest bırakma sanatıdır diyebiliriz. Bu şekilde yaşamı açık avuçlar, açık bir zihin ve açık bir kalple yaşayabiliriz. Bu yasayı yaşamımıza dahil etmenize yardımcı olabilecek değerleri şu şekilde özetleyebiliriz; 

Sadeleşmek

Sahip olunan şeyler, evimizde olduğu kadar kafamızda da yer kaplar ve enerji alır. Yaşam alanımızı sadeleştirmek yaşamımızı da sadeleştirir. Ne zaman yeni bir şey satın alırsanız, eski bir şeyden vazgeçin. Şimdide yaşamanın güzelliğini hayatımıza daha fazla katmak, geçmişten gelen şeyleri bırakmak ve bağımlılıklarımızın üstesinden gelmemizle yakından ilgilidir. 

İhtiyaç duyduğun kadarıyla yetinmek

Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz çok önemli. Gereğinden, gerçekten ihtiyaç duyulandan fazlasını almamak, tüketmemek ve sunulduğunda kabul etmemek hem kendi sağlığımız hem de gezegenimizin sağlığı için en önemli sorumluluklarımızdan biri.  

Nefes alma ve verme dengesinin farkında olmak

Stresli olduğumuzda, nefesimizi tutma eğiliminde oluruz, ki bu da aslında “tutunma” mekanizmamız hakkında fikir veriyor. Üstelik, nefesi tutmak farkında olmasak da daha da tedirgin olmamıza yol açar. Nefesinizi rahatça bırakın ve nefes alışverişlerinizin tam ve derin bir şekilde akmasına izin verin. O zaman daha rahat, açık ve sakin hissedersiniz. Bu yaklaşımı tutunduğunuzu fark ettiğiniz her konu, duygu ve his için deneyebilirsiniz. Rahatça bırakın ve özgürleşin. Bir anda başarmak belki mümkün olmayacak ancak yavaş yavaş da olsa üstesinden gelebildiğinizi göreceksiniz. 

Merkezlenmek ve kendi alanının farkında olmak

Korku ve güvensizlik, bazen kişilere bağlanma veya tam tersi onları kontrol etme ihtiyacı oluşmasına yol açabiliyor. Ancak bu tür bağlılık, asla sağlıklı değildir. Bunun yerine, bağımsız ve güçlü hissetmek, başkalarının olmaları gereken kişi olmalarına izin vermek için kendinize merkezlenmenin yollarını bulun. Meditasyon, bunun en kolay yollarından biri. 

Olumlu bakış açısını güçlendirmek

Olumsuz düşüncelere, duygulara veya hatıralara tutunduğumuzda, yıkıcı alışkanlık kalıplarına gireriz. Olumsuz düşünceleri olumlu olanlarla değiştirerek kendimiz ve başkaları için uyumlu bir alan yaratırız.

Geçmişi affetmek

Geçmişten gelen acı hatıraları bırakın. Sizi incitenleri ve kendinizi bağışlayarak kendinizi özgür bırakın.

Cömert olmak

Zamanınızı, enerjinizi, bilginizi, dikkatinizi, sevginizi paylaşın. Cömertlik size bolluk ve bereket getirecektir.

Patanjali’nin Yoga Sutra’larında geçen 8 basamağı incelemek için ‘Yoga Felsefesinin Kurucularından Patanjali’ye Göre Yoga’nın Sekiz Basamağı ve Birlik Yolu‘ yazımızı okuyabilirsiniz.

Daha Fazla İçerik
nirvana nedir
Nirvana Nedir, Nirvana’ya Nasıl Ulaşılır?