Doğu ile Batı’yı harmanlayan kadim öğretilerden biri olan tantra, genellikle cinsellikle bağdaştırılıyor. Geçmişten günümüze aktarılan her köklü yaklaşım, deformasyonlara uğrayarak farklı algı ve yorumlama biçimlerinden nasiplerini aldılar. Tantra’nın da bugüne türlü algı çerçevelerinden geçerek miras kaldığını belirtebiliriz. Bu çerçevelerden biri de tantra ile cinselliğin aynı kefede tartılmasına yol açan Batı orijinli bir algı şeması. Ne var ki tantra, cinselliği içinde barındırmakla birlikte çok boyutlu bir kavram olarak karşımıza çıkar.
Her şeyden önce tantra’nın bireysel aydınlanmanın yollarını arayanlara bir dizi teknik sunan manevi bir süreç olduğunu söyleyebiliriz.
Somut bir pratik olan cinsellik ise tantra ile deneyimlendiğinde bireyin hem kendisiyle hem partneriyle kurduğu ilişkiyi derinleştirebilir.
Tantra’nın Kökeni
Tantra sıklıkla cinsellikle bağdaştırılan bir teknik gibi görünse de işin aslında bundan çok daha fazlası. Tantra’yı bireyin kendisiyle bütünleşmesi sürecinin zeminini oluşturan bir yaklaşım şeklinde tahayyül edebilirsiniz. Elbette ki bu kadim metodun cinsellikle de bağı var ancak cinsellik, tantra’nın yalnızca küçük bir parçası. Bu öğretinin cinsellikle eş anlamlıymışçasına kullanılmasının ardında ise esasında Doğu’da geliştirilen tantra’nın Batılı bir perspektiften hareketle yorumlanması yatıyor. Batı düşünce geleneğinde önemli bir yer tutan somutlama arzusu, bireyin aydınlanması doğrultusunda çeşitli cisimleştirme pratiklerine başvuruyor. Yani tantra’nın somut bir deneyim biçimi olan cinsel birlikteliğe yönelik vurgusu, Batı’nın tantra’yı salt cinsellik ile bağdaştırarak aktarmasıyla ilgili bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Tantra’ya göre cinsellik, ilahi olanla birleşme ve bütünleşme yollarından yalnızca bir tanesi olarak görülüyor. Oysa tantra’nın özünü bireyin daha derinlikli bir kendilik inşa etmek üzere enerjisinin farkına varması, enerjisiyle bilinçli bir şekilde bağlantı kurması oluşturuyor. Peki, tantra ne demek?
Sanskritçe kökenli bir kelime olan tantra; “ağ”, “enerji örmek” ve “enerji ağı oluşturmak” gibi anlamlarda kullanılabiliyor. Tantra sözcüğünün kökü olan tan, aslında genellikle tanrı ve tanrıçalar arasındaki diyalogları içeren eğitici bir metin türünü imliyor. Pratik düzlemde aydınlanma ile ilişkilendirilen tantra’nın tarihsel kökenine ilişkin farklı görüşler bulunuyor. Tantra’nın M.S. 5. yüzyılda ortaya çıktığını savunanların yanı sıra 16. yüzyıla dek gelişmediğini öne süren görüşler de bulunuyor. The British Museum’a göre ise tantra, 5. yüzyıl civarında Hindistan’da ortaya çıkan ve Hinduizm ile Budizm’den etkilendiği kadar onları dönüştüren bir felsefi gelenek olarak tanımlanıyor. Bu konudaki görüş ayrılıkları ise tarihsel süreçte tantrik metinlerin kaybolmasından kaynaklanıyor. Tantrik öğretilerin çoğu geçmişten günümüze ancak sözlü iletişim olanakları aracılığıyla aktarılabilmiş. Dolayısıyla tantra’nın doğumuna ilişkin referans alınabilecek belgeler oldukça sınırlı.
Tantra Nasıl Yapılır?
Tantra tekniği, farklı şekillerde uygulanabiliyor ve farklı deneyimler aracılığıyla tantra’yı yaşamınıza adapte etmeniz mümkün oluyor. Bu terim, zaman zaman cinsellikle eş anlamlıymışçasına kullanıldığı için tantra’nın bireysel olarak uygulanamayacağı düşünülebiliyor. Oysa partneriniz yoksa ya da tantra’yı bireysel olarak deneyimleme arzusundaysanız bu isteğinizin gerçekleşmesinin önünde hiçbir engel bulunmuyor.
Tantra tekniğini bireysel farkındalığın derinleştirilmesinin manevi bir yolu şeklinde tahayyül ederseniz bu yaklaşımın bireysel gelişime oldukça değer verdiğini daha iyi kavrayabilirsiniz.
Tantra’yı yaşamınızla özdeşleştirmek üzere deneyimleyebileceğiniz egzersizlere değinmeden önce geleneksel tantra’nın kırmızı ve beyaz tantra olmak üzere iki kısma ayrıldığından söz edebiliriz: Kırmızı tantra cinsel deneyime işaret ederken beyaz tantra kişinin yoga ve meditasyon gibi tek başına gerçekleştirebileceği deneyimleri içeriyor. Kırmızı ve beyaz tantra, bireyin manevi yönüyle kurduğu ilişkiyi dönüştüren bu öğretinin farklı kolları olarak karşımıza çıkıyor. Her ikisi de cinsel enerjinin kullanılması hususunda ortak noktaya sahip olsalar da hizmet ettikleri amaç bakımından ayrışıyor: Kırmızı tantra, her şeyin hızlı tüketim döngüsünün bir parçası hâline geldiği günümüzde kişinin partneriyle daha derin bir bağ kurmasını amaçlarken beyaz tantra, kişinin bizzat kendisiyle kurduğu bağı derinleştirmesini hedefliyor. Tantra öğretisi için ilk olarak beyaz tantra’ya, yani kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyi derinleştirmek suretiyle aydınlanmasını amaçlayan tantra türüne odaklanmak iyi bir seçenek gibi görünüyor. Zira beyaz tantra, kırmızı tantra’nın ön koşulu olarak kabul ediliyor. Başka bir ifadeyle beyaz tantra’yı içselleştirmeksizin kırmızı tantra’yı deneyimlemek için çabalamak eksik bir girişim oluyor.
Beyaz ve Kırmızı Tantranın Birliği:
Tantrik Yoga ve Tantrik Seks
Tantra yoga, beyaz tantra kapsamında aydınlanmak üzere başvurulabilecek egzersizlerden biri. Nefes çalışmalarının önemli bir yer tuttuğu tantrik yoga kapsamında aynı zamanda çakra çalışması, meditasyon, çeşitli yoga pozları gibi uygulamalar da yapabilirsiniz. Tantra’nın tarihsel süreçte yalnızca cinsellikle ilişkilendirilmekle kalmayıp zaman zaman kundalini yogayla da özdeşleştirilmiş olduğundan söz edebiliriz. Kundalini tantra; kundalini ile tantra öğretilerini harmanlayan bir yaklaşım. Bu yaklaşım ile çakra olarak adlandırılan enerji merkezleri ağını harekete geçiren nefes egzersizleri aracılığıyla çakralara enerji aşılanması amaçlanır. Hem tantrik yoga hem onunla bağdaştırılan kundalini yoga gibi pratiklerin tantra kapsamında yöneldiği manevi erek, bireyin kendisine yönelik olabildiğince derin bir anlayış geliştirerek kendisini kabul etmesi. Tantrik yoga ve kundalini yoga gibi beyaz tantra bağlamındaki pratikler, bir partnere ihtiyacınız olmadan tecrübe edebileceğiniz tantra egzersizleri arasında yer alır. Tantra’nın gayeleriyle eşgüdümlü bir araç olan yogayı evinizde kendi başınıza ya da bu alandaki uzmanların derslerine kaydolarak grup eşliğinde yapabilirsiniz.
Beyaz tantra aracılığıyla gelişim gösterecek öz farkındalığınıza paralel bir şekilde dilerseniz partnerinizle kırmızı tantra’yı da deneyimleyebilirsiniz.
Tantra’ya göre aydınlanmanın bir yolu olan cinsel birleşme; ilahi olanla bütünleşmek için duyularla duyguların, duygularla bilincin ve tüm bunlarla bedenin bir araya gelerek kişinin partneriyle uyumunu sağlayan bir araç.
Cinselliğin, çeşitli problemlerle boğuşan çiftlerin ilişkilerinin manevi yönünü güçlendirmek için tantrik tedavi sürecinde üzerinde durulan bir deneyim biçimi olduğunu belirtmekte de yarar var. Örneğin; birlikteliklerinin amacını unutmuş bir çiftin ne amaçla ilişkilendiklerini hatırlamaları, birbirlerine yönelik arzularının derinleşip gelişmesini sağlayabilir. Tantra öğretisi tarafından desteklenen bir cinsel ilişki daha önceki deneyimlerinizden farklı keşif imkânları sunabilir. Tantrik seks sayesinde kendinizi ve partnerinizi keşfederek cinselliğin iyileştirici gücünün içinizden aktığını duyumsayabilirsiniz. Kendinizle kurduğunuz bağı derinleştirirken partnerinizle tantrik bir cinsel ilişki kurmak için tantra koltuğu gibi çeşitli araçlardan faydalanabilirsiniz.
Tantra’nın Faydaları
Tantrik egzersizler düzenli aralıklarla uygulandığı takdirde spiritüel aşkınlığınızın gelişimiyle bedensel olarak şifalanmanıza da yardımcı olabilir.
- Şehir yaşamının keşmekeşi gibi modern döneme özgü problemlerden kaynaklanan anksiyete ve depresyon semptomlarının hafifletilmesine ve kontrol altında tutulmasına katkı sağlar.
- Empati becerinizin gelişmesi sonucunda kendinize ve başkalarına karşı daha şefkatli bir yaklaşım sergilemenizi destekler.
- Size daha iyi bir uyku deneyimi için yardımcı olur.
- Bir felsefi yaklaşımla anlamlandırdığınız cinsel performansınızın karşılıklı gelişime kapı aralayan bir deneyime dönüşmesini destekler.
- Cinsel performansınıza ilişkin öz güveninizin artmasına katkıda bulunur.
- Bütünsel olarak yaşam kalitenizin artmasına destek olur.
Siz de tantra öğretisini hayatınıza adapte ederek bu faydalardan yararlanabilirsiniz.