nöroplastisite
Skye Studios

Yeni bir hobi edinerek beyninizin dış uyaranlara yanıt verme yeteneğini geliştirebileceğinizi biliyor musunuz? Santiago Ramon y Cajal, 1900’lü yılların başında tabuları yıkan yeni yaklaşımıyla beynimizin yetişkinlik döneminde de değişebileceğini ortaya koydu. “Sinir biliminin babası” olarak adlandırılan bu bilim insanı sayesinde artık beynimizin elastikiyetinden bahsedebiliyoruz. Bugün gelinen noktada beynin elastikiyetinin yanı sıra devam eden gelişimi de sorgulanıyor. Beynin yüksek adaptasyon kabiliyeti sayesinde kendisini değiştirebilmesi, araştırmacıları büyülemeye devam ediyor. Nörobilimciler, Santiago Ramon y Cajal’ın ilk adımları sayesinde bu büyüyü nöroplastisite kavramı ile açıklayabiliyor.

Nöroplastisite Ne Demek?

Terminolojik olarak beyin plastisitesi olarak da bilinen nöroplastisite, beynin dış uyaranlara cevap verme yeteneğini ifade eder. Nöroplastisite, kısaca beynin sinir sistemini yeniden yapılandırarak işlevselliğini iç ve dış uyaranlara adapte etme şekli olarak adlandırılabilir. Nöroplastisite mekanizması temel olarak beynin hatırlama, unutma ve öğrenme yetisi üzerinde etkili olur. Ayrıca beyinde frontal ön korteks, amigdala ve hipokampusta daha etkin olarak işler. Bu etkinlik, nöroplastisite ve motor öğrenme becerileri arasında pozitif korelasyona yol açar.

Nöroplastisiteyi anlamlandırabilmek için öncelikle nöronların, yani sinir hücrelerinin işleyişini kavramak gerekir. Sinir hücreleri, elektrokimyasal sinyallerle bilgiyi beyinden başlayarak kaslara ve organlara taşır. Nöronlar, sahip olduğumuz tüm hücrelerden farklı olarak bağlantılarını bölünmeden kuvvetlendirir. Boyutları ve ölçüleri değişen nöronların artan fonksiyonları ile nöroplastisite devreye girer. Bir örnekle açıklayacak olursak yeni bir bilgi öğrendiğinizde bu bilgiyi tekrar etmeniz nöron aktivitesini sağlar. Basit gibi görünen bu eylem, yeni snaps bağlantılarının yaratılmasını ve var olan bağlantıların kuvvetlendirilmesini sağlar.

Sistematik tekrarlar sayesinde siz bilgiyi pekiştirirken nöronlarınız arasındaki bağ da giderek güçlenir. Yaptığınız her tekrar ile aktif nöronlar pasif nöronları tetikleyerek harekete geçirir. Artık aşina olduğumuz 21 gün kuralının işleyişi, bilimsel olarak nöroplastisiteye dayanır.

Nörobilimci Dr. Joe Dispenza, kelimenin tam anlamıyla “düşüncelerimizi değiştirebileceğimize” inanıyor. Dr. Dispenza, genetik olarak devraldığımız sinirsel kalıpları takip ettiğimize dikkat çekiyor. Bir değişimden söz edebilmek için düşünme, hissetme ve eyleme geçme alışkanlıklarımızın sabitliğinden kurtulmamız gerektiğini de ekliyor.

Dr. Dispenza’ya göre yeni bir zihin seviyesine ulaşmak için düşüncelerimizi dönüştürmemiz gerekiyor. Bu dönüşümü nöronlarımız arasında kurulmuş eski sinir bağlantılarını kesip yeni bağlantılar kurarak gerçekleştirebileceğimizi belirtiyor.

Dr. Dispenza, “Fikrimizi değiştirme bilimi” olarak nitelendirdiği kavram sayesinde koşullandırılmış alışkanlıklarımızdan vazgeçebileceğimizi ifade ediyor. Bu amaçla yayınladığı Evolve Your Brain: The Science of Changing Your Mind kitabını, düşüncelerimizi değiştirmek ve beynimizi geliştirmek için kullanabileceğimiz pratik bir araç olarak nitelendiriyor.

Belirli zihinsel sağlık koşullarında tedavi aracı olan nöroplastisite, en az nörobilimciler kadar psikologlara da heyecan veriyor. Modern psikoloji, kimyasal ilaçlara gerek kalmaksızın düşünce kalıplarımızı değiştirmeyi temel alan yeni tedavi yöntemleri bulmaya çalışıyor. Nöroplastisite ve depresyon arasındaki ilişki, bu açıdan bakıldığında oldukça önem taşıyor.

Nöroplastisite Egzersizleri Nelerdir?

Dr. Dispenza’nın da belirttiği gibi nöroplastisite daha iyi, daha mutlu ve esenlik dolu bir hayat için etkili bir araç olabilir. Dilerseniz yaşam alışkanlıklarınızı değiştirme yolunda nöroplastisite ve öğrenme ilişkisini etkili bir biçimde kullanabilirsiniz.

Zihninizin farklı yönlerini yöneten beyninizi yeni baştan kodlayarak kendinizi keşfetme yolunda özgürleştirici bir adım atabilirsiniz. Bilinçli bir şekilde yapacağınız seçimlerin sonucunda yaşayacağınız dönüşüm; zihin, beden ve ruh bütünlüğünüze yansıyabilir.

Zihin sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ile meditasyonu, bir nöroplastisite egzersizi olarak kullanabilirsiniz. Evrensel bir şifa aracı olan meditasyon, derin dinlenme haline geçen beyninizde nöroplastisitenin artmasını sağlayabilir. Günlük rutin haline getireceğiniz nefes ve yoga pratikleri, olumlu düşüncelerin tekrarlanmasını sağlayarak yeni nöron bağlantılarının kurulmasına yardımcı olabilir.

Meditasyon dışında diğer nöroplastisite egzersizlerini yapmak isterseniz faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış başka seçenekleri de gözden geçirebilirsiniz. Örneğin; yeni bir dil öğrenebilirsiniz. Beynin hipokampus bölgesinde yer alan gri madde, büyük ölçüde nöronlardan oluşur.

Dil, dikkat, bellek ve motor becerileri; merkezi sinir sisteminin başlıca bileşenlerinden biri olan gri madde tarafından yönetilir. Gri maddenin yoğunluğunu arttırmak için bu becerileri geliştiren faaliyetlerin yapılması tavsiye edilir. 

İlerleyen yaşlarda ortaya çıkabilen demans hastalığı karşısında etkinliği kanıtlanan yabancı dil öğrenimi, aynı zamanda nöroplastisiteyi de arttırır. 2012 tarihinde beyin ve dil yeteneği üzerine yapılan bir çalışma, yeni bir dil öğrenmenin gri maddeyi arttırdığını ortaya koydu. 2017 yılında dil öğrenme üzerine yapılan farklı bir çalışma ise yeni bir dil öğrenmeye çalışan yetişkinlerin beyinlerindeki beyaz maddenin de arttığını doğruladı. Beynin farklı bölgeleri arasında bağlantı kurarak iletişim sağlayan beyaz madde, nöroplastisite mekanizması ile artış gösterir.

Nöroplastisitenin artmasına yardımcı olan bir diğer yöntem ise müzikle ilgilenmek. Ruhun ilacı olarak görülen müzik, konsantrasyon ve odaklanma becerileri üzerindeki etkisiyle beyne de iyi gelir.

Bir enstrüman çalmayı öğrenmek, hafızayı kuvvetlendirirken nöronlar aracılığıyla beynin farklı bölgeleri arasında bağlantı kurmanıza da yardımcı olur. İşitsel ve algısal becerileri arttırarak yoğun konsantrasyon gerektiren müzik eğitimi, sinirsel aktivite ve dolayısıyla nöroplastisite üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Bir enstrüman çalmayı öğrenerek yaşa bağlı bilişsel kaybın önüne geçebileceğiniz gibi nöroplastisiteyi de arttırabilirsiniz. Sadece yeni bir enstrüman çalmayı öğrenerek değil, müzik dinleme alışkanlığınızı düzenli bir hale getirerek de beyninizin dış uyaranlara cevap verme yeteneğini geliştirebilirsiniz.

Yeni yerler keşfetmek ise nöroplastisite üzerinde olumlu etkileri bulunan bir başka yöntem. Seyahat etmek ve yeni yerler keşfetmek sizin için bir tutkuysa çok şanslısınız.

Bilişsel esnekliği arttırarak ilham veren bu tutku, aynı zamanda bir nöroplastisite egzersizi. Bambaşka bir coğrafyayı ve yepyeni bir kültürü deneyimlemek, bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olur. Genel dünya görüşünüzü genişletecek bu deneyim sayesinde alışılmış düşünce kalıplarınızın dışına çıkma fırsatı yakalayabilirsiniz. Üstelik büyük yolculuk planları yapmadan da bu eşsiz değişim fırsatından faydalanabilirsiniz. Uzun bir yolculuğa çıkmak yerine yaşadığınız şehirde yürüyüş yapmak, evinize farklı yollardan dönmek ve sokaklarda kaybolmak bile bunun için yeterli olabilir.

Beyninizin adaptasyon yeteneğini geliştirmek için resim de yapabilirsiniz. Zaman zaman duygularınızı nasıl anlamlandıracağınızı kestiremeyebilirsiniz.

Güçlü, yoğun ve zor duygulardan bahsetmek; en az onları adlandırmak kadar zorlayıcı olabilir. Tüm bu süreçte renklere sığınmak, duygularınızı ve kendinizi ifade ediş biçiminize yardımcı olabilir.

Yaratıcılığı arttıran görsel sanatlarla uğraşmak, kortikal aktivite kalıplarını değiştirebilir. Çizim veya resim yaparken artan kortikal aktivite, yaratıcılığın yanı sıra nöroplastisiteyi de olumlu yönde etkiler. Basit karalamalar olsa dahi resim yapmak, zorlu duygularla baş etmenize yardımcı olabilir. Zamanla ve düzenli pratikle gelişen bu beceri; düşüncelerinize yön vermenize ve farklı bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilir.

Daha Fazla İçerik
yin yoga
Yin Yoga Nedir?