nirvana nedir

Nirvana Nedir, Nirvana’ya Nasıl Ulaşılır?

“Nirvana” ve “nirvana’ya ulaşmak” kavramlarını, bir konuda ustalaştığımızda veya haz aldığımız deneyimler yaşadığımızda sıklıkla kullanırız. Ancak Budizm ve Hinduizm felsefesinden gelerek yoga öğretilerine de etki eden bu kavramın tam olarak neyi ifade ettiğini bilemeyebiliriz. Nirvana, yaşamdaki iyi veya kötü tüm deneyimleri kabul ederek, onların yaşamın bir parçası olduğunu idrak etmeyi ve bütün öğrenilenleri sindirerek koşulsuz bir özgürlüğe kavuşmayı temsil eder. Bu özgürlük; ruhun, bedenin, zihnin tam ve bütün olma hâlini, yaratıcı ile birlik içinde olması durumunu anlatır. Tıpkı yoga pozlarımızın içinde kendimizi en rahat hissettiğimiz o anlar gibi sakinliğin, dinginliğin ve ruhani bilgeliğin anahtarını bize verir. Elbette bunlar birdenbire gerçekleşmeyebilir çünkü bu hayatta hepimizin döngüleri yani dharma çarkı ve tamamlaması gereken pek çok süreç var. Tüm bunlarla bağlantılı olan bu kavramı anlamak ve “Nirvana ne demek?”, “Nirvana’ya ulaşmak nedir?” gibi sorulara cevaplar bulabilmek için ona daha yakından bakmamız gerekir.

Nirvana Nedir?

Nirvana kavramının pek çok farklı inanışta ve felsefede benzer anlamlara işaret eden tanımları var. Ancak nirvana’nın çıkış noktası, temel olarak Budizm’e ve Buda’nın öğretilerine dayanır. Budizm ve Hinduizm inançlarından yola çıkarak yoga felsefesinde de kendine yer bulan nirvana kavramı, Buda’nın öğretileri arasında yer alan “Dört Temel Gerçek”in içerisindeki dördüncü hakikat olan “Sekiz Dilimli Yol”un bir parçası olarak kabul edilir. “Sekiz Dilimli Yol”, insanı cennette yeniden doğma erdemine eriştirmekten ziyade nirvana’ya ulaştırmayı amaçlayan bir yolculuğu ele alır. Bununla birlikte nirvana kavramı, Sankskritçede “üfleyip söndürmek” anlamına gelir. Pali dilinde Nibbana olarak bilinen bu kavram, “esaretten kurtulmak, mutlak sükûnet ve kayıtsız şartsız bir özgürlüğe kavuşmak” olarak karşılık bulur.

Nirvana’nın terimsel anlamı ise “kişinin doğum ve ölüm girdabından, dolayısıyla bunlarla gelen acı ve ıstıraplardan kurtularak mutlak bir huzura ve aydınlanmaya kavuşması” şeklinde tanımlanır.

Budizm inancına göre nirvana, dünyevi varoluşun ve bu döngülerin sona erdiği nihai kurtuluşu ifade eder. Her insanın deneyimleyerek kendine özgü yolu bulması ve o şekilde nirvana’ya ulaşması hedeflenir. Metafizik açısından nirvana; karmanın sona ermesi, daha önce hiç deneyimlenmemiş olan mutluluk hâline ulaşmak, çabanın ve acının sona ermesi olarak tanımlanabilir. Nirvana Hinduizm’de ise moksha veya yüce tanrı Brahman ile bir olmak olarak tanımlanır.

Bu kavram, her iki dinde de benzer anlamlara gelse de nirvana’ya ulaşma yolları farklılık gösterir.

Hayatın bir döngüden ibaret olduğu inancını savunan her iki inanışta da karmaya inanılır ve karma fikri de her ikisinde farklılık gösterir.

Hindulara göre karma, kişinin hayattaki rolüne uygun davranış olarak görülür ve dinî ritüelleri gerçekleştirirken önemli olur. Budistlere göre ise doğru niyet ve etik eylemlere göre şekillenir. Karma yani dharma tamamlandığında döngüler de sona erer ve nirvana’ya giden yolda kişinin bundan ne öğrendiği, neyi nasıl deneyimlediği önem kazanır. 

Nirvana’ya Nasıl Ulaşılır?

Az önce de bahsettiğimiz gibi Budizm ve Hinduizm’e göre nirvana kavramı her ne kadar aynı anlamı taşısa da ona ulaşma yolları farklılık gösterir. Budizm’de nirvana’ya ulaşma, öncelikle “Dört Temel Gerçek” öğretisini kabul etmekle başlar. Bu gerçeklerin ilki yani dukkha, hastalıktan dolayı acı çekmek olarak tanımlanır. Yaşlılık, hastalık ve ölümün hayatın standart parçaları olduğunu kabul etmeyi ve varoluşun bir tatminden ibaret olmadığını öğretmeyi amaçlar. Bunu idrak ettikten sonra deneyimlenen durumun nedenini çözmek gerekir.

İkinci gerçek olan tanha; bencil olan arzu veya acıların köklerinin yerlerinden edilmiş olmasını anlatır. Burada kazanılması gereken farkındalıklar, o kurtuluş yolunu açar. Bu farkındalıklar için mantra’lardan veya meditasyonlardan yararlanılabilir. Üçüncü gerçek olan nirodha ise kişinin bu duruma yabancılaşması ile ıstırabının sona ermesini anlatır. Burada bir sona erme hâli yani nirvana’ya ulaşmak için “arzuları söndürme” hâli söz konusu olur. Dördüncü gerçek magga ise ıstırabın sona ermesinden ve nirvana’ya ulaşmak için Sekiz Dilimli Yol’un bir parçası olan dharma’nın tamamlanışından geçer.

Karma eylemlerinden oluşan dharma çarkının sonlandırılması; bilgeliğe, ahlaka ve meditasyona, insanın bir ve bütün olma bilincine ulaşmasına bağlı olarak gerçekleşir. Budizm inanışında nirvana’ya ulaşmanın yolu bu şekilde gerçekleşirken Hinduizm’de daha farklı bir yol izlenir.

Nirvana, Hinduizm inancında Tanrı’yla bir olma ve saf varlığı ilahi yaşamla bütünleştirme olarak tanımlanır. Bu nedenle nirvana’ya ulaşanların herhangi bir eylemde bulunmalarına gerek kalmaz, ego ve arzuları yok olur. Bu kişiler, dünyevi tezahürden uzak kalırlar. Tıpkı yoga pozisyonlarındaki hâller gibi birlik ve bütünlük içinde sakinlik ve dinginlik hâli ile sonsuz huzura kavuşma hâli kendini gösterir.

Hinduizm’de bu inanış, Bhagavad Gita’da anlatılan Mahabharata isimli destandan gelir. Mahabharata’da Arjuna, savaşırken kendi akrabalarını öldürme konusunda ikilemde kalır ve Tanrı Krishna ona savaşa devam ederek kendi “dharma”sını gerçekleştirmesini söyler. Bunun için de ona bilgi, bağlılık ve eylemlerden oluşan bir disiplin olan yogayı önerir. Arjuna, böylece hareketlerinin sonuçlarından nasıl kurtulacağını bilerek bencil tutkularından doğan eylemleri nasıl silebileceğinin bilgisini öğrenir. Bhakti yoga sayesinde Tanrı’yla bir olma hissiyatını deneyimler.

Kişinin eylemleri dharma çarkını yaratır ancak bunun meyvelerini elde edebilmesi, buradaki niyetleriyle gerçekleşir. Yani kişi, kendi karmasından kurtularak nirvana’ya ulaşmak için bir arzudan vazgeçmeyi öğrenir. Hinduizm’e göre “dharma”dan kurtulmak, kişinin onun için belirlenen rolüne uymaktan ileri gelir. 

Cinsel Yaşamda Nirvana Nedir?

“Cinsellikte nirvana ne demek?” sorusuna dünyevi hazlardan uzak ve tamamen enerji akışları ile çakraların dengelenmesine odaklanan, iki kişi arasındaki ruhsal bağın ve bütünlüğün kuvvetlendirilmesini amaçlayan bir yaklaşım şeklinde cevap verilebilir. Hinduizm inancına göre tantrik cinsellik, bir ritüel olarak yapılır ve üç amaçla uygulanır. Bu ritüeller; insan ırkının devam etmesi ve büyümesi, duyuların tatmin edilmesi ve kurtuluş adı verilen moksha için yapılır. Moksha, nirvana’ya ulaşma adımı olarak bilinir. Ancak burada gerçek anlamıyla bir tatmin amaçlanmaz, daha çok bencil arzuların köreltilmesi niyetiyle uygulanır.

Budizm’de ise arzunun üstesinden gelmenin ana itici güç olduğuna inanılır. Nirvana’ya ulaşabilmenin en iyi yolunun arzuyla ilgili gizemlerin çözülmesi, bu sayede insanın deneyimlerin içinden geçerek bilgeliğe ulaşması olduğu düşünülür. Bununla birlikte hem Hinduizm’de hem Budizm’de vücuttaki çakraların cinsellikle aktive olduğuna inanılır. Çakralar, cinsel birleşme ile aktifleşir ve en tepedeki çakranın enerjisi kendini serbest bırakır.

Her iki din de bütün bu deneyimlerde bireyleri tantra kodunu kırmaya karşı uyarır. Kişilerin sadece zevke odaklanması, onlar için yeni bir döngünün oluşmasına neden olabilir.

Tantrik cinsellik, daha çok ruhsal gelişim amacıyla ve bedenin maddi arzularını fark ederek onlardan arınması niyetiyle yapılan ritüelleri içerir. Tantrik cinsellik konusunda daha detaylı bilgi sahibi olmak için ilgili içeriğimizi buradan inceleyebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik
Vata Dosha Nedir?