Empati, başkalarının hissettiklerini duygusal olarak anlamaya ve olaylara onların bakış açısından bakarak doğru bir izlenim edinmeye yardımcı olur. Empati duygusu başka bir insana, hayvana ya da kurgusal bir karaktere karşı hissedilebilir.
Varoluşumuzun ilk anlarından itibaren bilinçli veya bilinçsizce gerçekleştirdiğimiz bu davranış; duyguları tanıma, anlama ve paylaşma yeteneği olarak tabir edilir.
İnsanın bakış açısını farklı bir noktaya taşıyan empati yeteneği, sosyal ilişkilerin sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Yaşamın farklı döngüleri içerisinde başka birinin bakış açısını deneyimlemek, sosyal ilişkileri olumlu yönde etkiler. Şefkat dolu bir aksiyon almak için de son derece önemli bir yere sahip olan empati duygusu, insanlar tarafından doğal olarak geliştirilebilir veya sınırlandırılabilir.
Empati Ne Demek?
Empati kurmak, hayatımızın her bölümünde farklı şekillerde sergilediğimiz bir davranış biçimi. Hepimizin sıklıkla karşılaştığı bir kelime olan empati, en basit tanımıyla olayları bir başkasının bakış açısından görme ve anlama yeteneği olarak açıklanabilir. İletişimi güçlendiren ve bakış açımızı yenilememize yardımcı olan bu duygu, insanlara karşı davranışlarımızı da etkiler. Üzgün biriyle konuşurken kendi duygu durumumuzu bir kenara bırakıp o kişiye karşı hassas bir yaklaşımda bulunmak da kişinin empati yeteneğinden kaynaklanır. Neşeli bir ruh hali içinde olsak bile ses tonumuzu o kişinin hissettiklerine uygun olarak daha durağan ve ciddi bir hâle getiririz.
Gelişmiş empati yeteneği sayesinde karşımızdaki kişinin hislerini anlayabilir ve onunla aynı duyguları paylaşabiliriz.
Kendini her insanda farklı oranlarda gösteren empati yetisi, doğuştan gelen bir davranış biçimi olarak kabul edilir ancak her ne kadar insanın varoluşsal özellikleri arasında yer alsa da hayat boyu devam etmez. Kişi, empati yetisini yaşam boyunca gördükleri ve deneyimlediklerine göre şekillendirir. Çocukluk döneminde ebeveynlerin davranışları, yetişkinlikte ise sosyal hayatta karşılaşılan kişilerin tutumları, bu duygunun gelişimine yön verir. Başkalarının hislerine önem veren ve onları anlamak için çaba gösteren kişiler güçlü bir empati özelliği geliştirirken bu duruma kayıtsız kalan kişiler empati yoksunluğu çekebilir.
Empati Ne İşe Yarar?
Hepimiz hayatımızın farklı dönemlerinde “Kendini benim yerime koy.” ya da “Bu olaya bir de benim açımdan bak.” gibi cümlelerle karşılaşırız. İşte; kendini başkasının yerine koyarak onun hislerini anlama duygusu, kişinin empati becerisiyle ortaya çıkar. Empati yetisi, kişinin olaylara farklı bir perspektiften yaklaşmasına ve karmaşık durumları daha net bir şekilde anlamasına yardımcı olur.
Empati yeteneği güçlü olan kişiler, başkalarının hislerini ve yaşadıkları olayları tarafsızca yorumlayabilir. Empatik bireyler, bu sayede sağduyusu yüksek kişiler olarak da tanımlanır.
Empati yeteneği, başkalarının düşüncelerini yargılamadan onları doğru bir biçimde analiz etmeye de katkı sağlar. İnsanın yaşamsal deneyimleriyle farklı seviyelere erişen bu duygu, insan ilişkilerinde kaygıdan uzak bir anlayışı da beraberinde getirir. Anlama ve anlaşılma kavramları sayesinde ilişkilerdeki güven duygusunu geliştirir. Bu da sosyal ortamlarda kişinin kendini daha öz güvenli, mutlu ve keyifli hissetmesine destek olur. Tüm bunların yanı sıra empati yetisi, kişinin toplumda daha sözü dinlenen ve söylediklerine önem verilen bir birey olmasına da yardımcı olur.
Empatinin Faydaları Neler?
Önemli bir sosyal beceri olan empatinin sağladığı pek çok yarar var:
- Hayati bir beceri olarak kabul edilen empati, iletişim becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur. Başkalarının düşünce yapısını anlamak ve onların hissettiklerine göre net bir davranış sergilemek, güçlü ve sağlam bir iletişim ortamının yaratılmasını sağlar. Bu sayede ailenizin, arkadaşlarınızın ve yeni tanıştığınız kişilerin ihtiyaçlarını fark ederek sosyal bağlarınızı kuvvetlendirebilirsiniz.
- Empati yetisi, başka insanlarla bağlantımızı kuvvetlendirmek için oldukça önemli bir araç. Başkalarıyla sağlıklı bağlar kurmak, zihinsel sağlığımızı da olumlu yönde etkiler. Güçlü bağlar edinmek, öz değer ve mutluluk duygularını artıracağı gibi kaygı ve depresyon seviyelerinin azaltılmasına da yardımcı olur.
- Empati sayesinde geliştirilen sağlıklı sosyal bağlantılar, kişinin bütünün bir parçası olduğunu anlamasına da katkı sağlar. İnsan hayatının özündeki bu anlayış, kişinin kendisini daha değerli ve sevilmeye layık hissetmesine destek olur.
- Empati yalnızca bireysel ilişkilerde değil, çoklu iletişim ortamlarında da son derece önemli. Doğuştan gelen bu yetenek, bir arkadaş grubunun veya iş ekibinin parçası olarak farklı kişilerle aynı anda iletişim kurmayı kolaylaştırır. Yüksek empati duygusuna sahip kişilerde liderlik özelliğinin gelişmesine de yardımcı olur. Başkalarının ihtiyaçlarını en doğru şekilde benimseyerek onlara yön vermek, pozitif bir iş ortamına ve şefkatli arkadaş ilişkilerine zemin hazırlar.
- Empati duygusunun iş yaşamına olan katkısı, ekip arkadaşlarıyla pozitif bir ilişki kurmakla sınırlı değil. Empati kurarak müşterilerin gereksinimlerini ve iş ortaklarının taleplerini doğru bir biçimde anlamak da mümkün olur.
Empatinin Çeşitleri
Empati yeteneği de kendi içerisinde çeşitlilik gösterir. Peki; içgüdüsel, ilişkisel ve deneyimsel olarak üç farklı türe ayrılan empati duygusunu birbirinden ayıran özellikler neler?
İçgüdüsel Empati
Dünyaya gelirken benliğimiz ve varoluşumuzla içgüdüsel empati duygumuzu da yanımızda getiririz. Bu empati türü; başkalarının yaşadığı sevinç, üzüntü ve mutluluk gibi duyguları tıpkı onlar gibi deneyimleyebilmemizi sağlar. Duygusal bir film izlerken veya duygu dolu bir şarkı dinlerken istemsizce döktüğümüz gözyaşları içgüdüsel empati duygumuzdan kaynaklanır.
İlişkisel Empati
İlişkisel empati yeteneği, bir ilişkide tarafların birbirlerinin duygularına karşılıklı olarak yanıt verebilmesini sağlar. Bir ilişkideki yakınlık derecemiz ne kadar yüksekse empati gücümüz de o denli gelişmişlik gösterir.
Deneyimsel Empati
Empati her ne kadar doğuştan gelen bir özellik olsa da deneyimsel empati türü, insanın yaşamında edindiği kişisel deneyimlerin sonucunda oluşur. Biriyle konuşurken anlattıklarını ve hissettiklerini bazen kendi duygumuzmuş gibi benimser, kimi zaman da “Seni o kadar iyi anlıyorum ki.” gibi yanıtlar veririz. O kişiye karşı duyduğumuz bu yakınlık duygusu, deneyimsel empati yeteneğinin bir getirisi olarak görülebilir. Kendi yaşamımızda veya yakın çevremizde görmediğimiz bir davranışı, yabancıların yaşadığını gördüğümüzde onları anlayamama nedenimiz ise deneyimsel empati yeteneğimizin henüz gelişmemiş olmasından kaynaklanır.
Empatik İnsanların Özellikleri
Empati kurma yönü gelişmiş olan kişiler, belli başlı özellikleriyle kendilerini gösterir. Bir bireyin empatik bir kişiliğe sahip olduğunu belirten bazı özellikler ise şu şekilde:
- Başkalarının söylediklerini büyük bir dikkatle dinlerler.
- Başkalarının hislerini kolaylıkla anlayabilen, yani empati yeteneği gelişmiş bireyler; sadece dinlemekle kalmaz, o kişilere yardımcı olmaya da çalışır.
- Bireylerin duygu durumu değişikliklerini kolayca anlayabilirler ve onlara saygı duyarlar.
- Dürüst olmayan söylemler karşısında bu durumu fark edebilirler.
- Fikir geliştirme ve çözüm sunma konusunda da iyi bir yaklaşım sergilerler.
- Empati kurabilmeyi başaran kişiler, farklı olaylar karşısında sağduyulu kalabilirler.
- Tüm bu özelliklere ek olarak empati yönü gelişmiş insanlar, sürekli başkalarının düşüncelerine ve duygularına maruz kaldıklarında kendilerini bunalmış hissedebilirler. Kendilerini bu durumdan koruyabilmek içinse zaman zaman kendilerine sınırlandırmalar getirmeleri gerekebilir.
Empati Yeteneği Nasıl Geliştirilir?
İletişimin en etkili araçlarından biri olan empati özelliğini geliştirmek elbette ki mümkün. İnsanların bebeklik döneminde verdiği küçük sinyallerle bile kendini belli eden bu özellik, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde gelişmeye devam eder ancak empati yetisi her insan için farklı seviyelerde varlık gösterir. İnsanlarla sağlıklı ilişkiler kurmayı başaran kişiler güçlü bir empati yeteneğine sahipken başkalarını anlama ve isteklerini fark etme konusunda güçlük yaşayan kişiler ise empati yoksunluğu çeker. Neyse ki kendini bu konuda eksik hisseden kişiler, birkaç basit yöntem sayesinde empati yeteneğini geliştirebilir ve kendi arzusu dahilinde kontrol altına alabilir. Bu tekniklerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Yabancı insanlarla iletişim kurmak
Farklı insanlarla bir arada olmak, iletişim kurmak için ekstra çaba göstermemizi sağlar. Sağlıklı bir iletişim için söyleyeceklerimizi özenle seçer, davranışlarımızı makul düzeyde sergilemeye çalışırız. Bununla birlikte o kişiyi tanımak için söylediklerini de büyük bir dikkatle dinlemeye ve anlamaya çalışırız. Bu nedenle yabancı insanlarla tanışmak empati duygumuzun gelişmesine destek olur.
İyi ve kötü durumlara açık olmak
Yaşamımız boyunca birçok duyguyu deneyimleriz. Sürekli iyi hislerin peşinden gitsek de kötü olarak tanımladığımız duyguları da ara sıra yaşarız. Dengeli bir yaşamın gerektirdiği gibi iyi ve kötü deneyimlere açık olmak, yeni duyguları da beraberinde getirir. Değişik hisler yaşayarak olaylara daha geniş bir pencereden bakabilir ve başka insanların anlam veremediğimiz davranışlarına daha net bir düşünce yapısıyla yaklaşabiliriz. Sonuç olarak iyi ve kötü olarak deneyimlediğimiz her türlü duygu durumu, empati yeteneğimizin de bir sonraki noktaya ulaşmasına yardımcı olur.
Daha çok dinlemek
İnsanları dinlemek, empatiyi geliştirmek için en önemli davranışlardan biri olarak kabul edilir. Konuşan birini tüm dikkatimizle dinlemeyi başarabilmek, o kişiye karşı zihinsel ve duygusal yönden yaklaşmamızı sağlar. Anlatılanı bölmeden veya kişiye çözüm sunmaya çalışmadan onu dikkatle dinlemek, insanları daha kolay bir şekilde anlamamıza olanak tanır. Bu durum empati duygusunu geliştireceği gibi saygıdeğer ve güvenli bir iletişim ortamı da yaratır.
Stresi kullanmak
Davranışlarımızı kısıtlayan bir duygu olan stres, bilinçli bir yaklaşımla empati özelliğimizin gelişmesine yardımcı olabilir. Düşünen ve hisseden bir varlık olmamızın getirisiyle bizi stres altına sokan durumları yoğun bir şekilde düşünürüz. Tek bir durum için farklı pek çok olasılığı göz önünde bulundurur ve çeşitli düşüncelerle olaya başka pencereden bakmayı deneriz. Stresin yarattığı bu yoğun düşünme durumu, olasılıkları fark etmemize ve dolayısıyla da empati yetimizin gelişmesine sebep olur.
Siz de bu teknikleri kullanarak empati yeteneğinizi geliştirebilir, böylece çevrenizle daha sağlıklı ve kuvvetli bağlar kurabilirsiniz.