Bütünsel sağlığa odaklanan ve 5000 yıllık kadim bir öğreti olan Ayurveda felsefesinin temelinde fiziksel, ruhsal ve zihinsel denge yer alır. Beslenmeye de aynı düşünceyle yaklaşan Ayurveda’ya göre tatlara özen göstererek dosha’ların dengesini koruyacak şekilde beslenmek gerekir. Eğer bu denge bozulursa bazı rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda Ayurveda beslenme ilkelerine özen gösterildiğinde vücut, enerjisini ve canlılığını geri kazanabilir.
Ayurvedik Beslenme Nedir?
Ayurvedik beslenme, yalnızca tüketilen gıdaları ve onların gruplandırılmasını merkeze alan bir beslenme modeli değil. Ayurveda; optimum düzeyde sindirimi, sağlıklı doku oluşumunu, iyi hissetme hâlini ve zihnen yiyeceklere karşı nasıl bir yaklaşıma sahip olduğumuzu önemser. Ayurveda, sağlıklı olmanın bütünsel bir yaklaşımla mümkün olduğuna inanır. Bu düşünceye göre yemek yemek bir araca yakıt doldurmak gibi yalnızca fiziksel veya kalori ve besin değeri hesaplamak gibi matematiksel bir işlem değil. Ayurveda’ya göre yemek yemek, kalbin ve varlığın bir araya getirilerek yapılması gereken bir davranış.

Ayurvedik beslenme, popüler beslenme prensiplerinden farklılık gösterir. Batı mutfağı; yiyeceklerin tadını ikinci plana koyarak onları protein, karbonhidrat, yağ gibi sınıflara ayırırken Ayurveda; yiyeceklerin kalitesini, hazırlanışını, ölçüsünü ve tadını ön planda tutar. Bunların yanı sıra Ayurveda, her birimizin eşsiz olduğunu söyler. Bunun için her insanın sindirim sisteminin çalışma eğilimlerinin ve birlikte tüketilen besin kombinasyonlarının sağlık için önemli olduğunu belirtir.
Ayurveda’da altı farklı tat bulunur. Bu tatlar; acı, tatlı, ekşi, tuzlu, yakıcı ve buruk olarak isimlendirilir. Her öğünde bu tatlara dengeli şekilde yer verilmesi gerekir. Baskın dosha’nıza göre beslenmek; sindirim sisteminizin dengeli olmasına, duygu, düşünce ve verimliliğinizin pozitif yönde gelişmesine katkı sağlayabilir. Siz de dilerseniz dosha testini çözerek kendi dosha’nızı keşfedebilirsiniz.
Ayurvedik Beslenme Nasıl Uygulanır?

Ayurvedik beslenme, insanın yaşamı boyunca sağlıklı ve dengede kalmasını desteklediği için inflamasyonu engellemeye de yardım edebilir. Ayurveda’nın inflamasyon üzerine etkilerini daha detaylı öğrenmek için “Ayurvedik Beslenme ile Vücudunuzdaki İnflamasyonu Dengeleyin” isimli yazımızı inceleyebilirsiniz. Tabii, Ayurvedik beslenmeyi doğru bir şekilde hayata geçirebilmek için uygulayabileceğiniz bazı püf noktaları bulunur. Bunlara dikkat ederek sağlığınızın bütünsel olarak daha iyiye gitmesine destek olabilirsiniz.
- Dosha’nıza göre beslenin: Ayurveda, herkesin dosha adı verilen benzersiz bir zihin-beden-ruh yapısına sahip olduğunu söyler. Buna bağlı olarak da Ayurvedik beslenmede dosha’nıza göre beslenmeniz, vücudunuzun sağlık ve dinçlik kazanmasına yardımcı olur.
- Sindirim sona ermeden yemek yemeyin: Ayurvedik beslenmenin ilkelerine göre sindirim süreci, üç farklı parçadan oluşur. Yemekten hemen sonraki saatte kapha enerjileri baskın hâle gelir. Burada vücut ağır, mide dolu hissedilir. Yemekten sonraki iki ila dört saat arasında pitta ön plana çıkar. Bu süreçte vücudun iç ısısı yükselir ve yemekler sindirilerek kana karışmaya başlar. Yemekten dört-beş saat sonra ise vata enerjileri yükselir. Sindirim sona erer ve tekrar acıkma gerçekleşir. Sindirim döngüsü tamamlanmadan atıştırmak, yani henüz acıkmadan yemek yemek, döngünün eksik kalmasına yol açabilir. Bu nedenle daha sağlıklı bir sindirim sistemi için yemek aralarında atıştırmamaya dikkat edebilirsiniz.
- Tam acıkmadan yemeye başlamayın ancak tam doymadan yemeği bırakın: Tamamen acıkmadan yemek yemeye başlamak, eksik sindirim döngüleri nedeniyle sağlığınızı negatif yönde etkileyebilir. Aynı şekilde tıka basa yemek yemek de kilo alımına ve yaşlanmanın hızlanmasına sebep olabilir.
- Beslenmenize taze gıdaları dahil edin: Taze gıdaların pranası (canlılık ve yaşam gücü) yüksek olur. Bu gıdaları tüketerek bedenen, zihnen ve ruhen doygunluğa ulaşabilir; o gıdanın canlılığını ve enerjisini alabilirsiniz.
- Baharatların gücünden yararlanın: Ayurvedik beslenmeye göre baharatlar agni’yi (sindirim ateşi) yükseltir. Bireylerin şifalanmalarına katkıda bulunur. Her dosha için farklı baharat çeşitleri tavsiye edilir. Eğer bu konuda daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz “Ayurveda Mutfağı Baharatları” isimli yazımızı okuyabilirsiniz.
- Her öğününüzde altı tada da yer verin: Ayurvedik beslenmeye göre altı farklı temel tat olduğundan bahsetmiştik. Bu tatlar, kullanımına göre dosha’ları dengeleyebilir veya dengesiz hâle getirebilir. Bu nedenle baskın dosha’nıza uygun şekilde her öğününüzde altı tada da yer vererek dengeli bir öğün oluşturmaya özen göstermeniz oldukça önemli.
- Çok soğuk yiyecek ve içecekleri devamlı tüketmekten kaçının: Sürekli buzlu ve çok soğuk besinleri tüketmek, agni’nin yoğunluğunu azaltabilir. Agni’nin azalması da sindirim dengesinin bozulmasına yol açabilir. Buzlu ve soğuk gıda tüketiminizi azaltarak agni’nizin daha iyi çalışmasına yardımcı olabilirsiniz.
- Yemek yerken sadece yemek yiyin: Yemek yerken anın farkında olmak ve yiyeceklerle bağlantı kurmak, Ayurvedik beslenme için oldukça önemli. Yemeye ayırdığınız zaman içinde mindful olmaya başlamak için yiyeceklerin renk, koku ve tadına odaklanmayı deneyebilirsiniz.
- En ağır öğününüzü öğlen saatlerinde yiyin: Agni, güneşin hareketlerine paralel olarak yoğunluğunu artırıp azaltır. Bu nedenle güneşin en tepede ve en parlak olduğu öğle saatleri, agni’nin de en güçlü olduğu saatlerdir. Kuvvetli bir sindirim için en zor sindirilen yiyecekleri öğlen saatlerinde tercih edebilirsiniz.
- Uyumadan en az üç saat önce yemek yemeyi bırakın: Uyku sırasında vücut yenilenir ve iyileşir. Geç yemek yediğinizde enerjiniz fiziksel sindirime yönelir ve hem zihnen hem bedenen yenilenme ve onarılma tam anlamıyla gerçekleştirilemeyebilir. Bu nedenle uyumadan en az üç saat önce yemeyi bitirmeye dikkat edebilirsiniz.
- Bitki çaylarının şifasından yararlanın: Ayurveda’ya göre bitki çayları yalnızca keyif veren içecekler değil, aynı zamanda vücudunuza canlılık ve neşe kazandıracak güçlü şifacılar. Öğünlerin arasında dosha’nıza uygun bitki çaylarını tercih ederek agni’yi besleyebilir ve sağlığınızı destekleyebilirsiniz.
Vata Beslenme Önerileri
Vata’nın dengeleyici tatları; tatlı, ekşi ve tuzluyken uzak durması gerekenler acı, buruk ve yakıcı tatlar. Bu nedenle Ayurveda’ya göre beslenecekseniz öğünlerinizde bu tatların dengesine dikkat etmelisiniz. Ayrıca şu noktalara da mutlaka özen göstermelisiniz:
- Soğuk, dolapta beklemiş yiyecek tüketiminizi olabildiğince azaltın.
- Çiğ yiyeceklerin yerine kaliteli yağlarla pişirilmiş taze yemekleri tercih edin.
- Çilek, kavun, yoğurt, kabak gibi sulu yiyecekleri öğünlerinize daha sık dahil edin. Ancak kurutulmuş meyve, patlamış mısır, fasulye gibi kuru gıdalara öğünlerinizde daha az yer verin.
- Tahıl, kök sebze, haşlanmış meyve ve kabuklu yemişleri düzenli tüketmeye çalışın.
- Yemeklerinize karanfil, rezene, kimyon, tarçın gibi baharatları ekleyin.
- Konserve gıdalar, hazır yemekler, hamur işleri, kafein, nikotin ve sert alkol gibi vata enerjisini negatif etkileyebilecek yiyecekleri olabildiğince hayatınızdan çıkarın.
Vata dosha hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz “Vata Dosha Nedir?” isimli yazımızı okuyabilirsiniz.
Pitta Beslenme Önerileri
Pitta’da ön plana çıkması gereken dengeleyici tatlar; tatlı, acı ve burukken daha kontrollü kullanılması gerekenler ise ekşi, tuzlu ve yakıcı tatlar. Eğer dosha’nız pitta ise şunlara dikkat edebilirsiniz:
- Daha serinletici ve soğuk gıdaları tercih edin.
- Zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve Hindistan cevizi yağlarını kullanın.
- Üzüm, kavun, kiraz, Hindistan cevizi, avokado, mango, nar, tamamen olgun ananas ve portakal gibi daha tatlı meyveleri sık tüketirken ekşi meyvelerden kaçının.
- Kişniş, kakule, nane, safran ve rezene gibi baharatlara beslenmenizde yer verin.
- Balkabağı, brokoli, karnabahar, kereviz, bamya, marul, yeşil fasulye ve kabak gibi sebzelerin kullanımını artırın. Havuç, pancar, patlıcan, soğan, sarımsak, turp ve ıspanak gibi sebzelerin kullanımını ise azaltın.
Pitta dosha hakkında detaylı bilgi almak için “Pitta Dosha Nedir?” isimli içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
Kapha Beslenme Önerileri
Kapha’yı dengelemek için vurgulamanız gereken tatlar; acı, yakıcı ve burukken yemeklerinizde daha az yer verebileceğiniz tatlar ise tatlı, ekşi ve tuzlu. Ayrıca Kapha dosha için şu noktalara da özen gösterebilirsiniz:
- Beslenmenizde daha çok pişirerek tüketmek kaydıyla taze sebze ve meyvelere yer verin.
- Kahve yerine çayları tercih edin.
- Kuru yemiş çeşitlerini, peynirleri, kızartmaları, buğday unlu hamur işlerini ve kırmızı eti daha seyrek tüketin.
- İçecekleri oda sıcaklığında, ılık veya sıcak şekilde için.
- Kapha için hemen her baharatın kullanımı faydalı olur. Bu yüzden yemeklerinizde baharat kullanmaya özen gösterin.
- Yemeklerde olabildiğince az yağ kullanın ve yağlı yiyecekler yerine kuru yiyecekleri ön plana koyun.
“Kapha Dosha Nedir?” isimli yazımızı okuyarak kapha dosha ile ilgili daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer kapha dosha’nızın dengesiz olduğunu düşünüyorsanız “Kapha Dosha Dengeleyici Alternatif Öneriler” içeriğine de göz atabilirsiniz.
Siz de yavaş ve emin adımlarla size uygun Ayurvedik beslenme düzenine geçebilir, kendinizi bütünsel şifaya açabilirsiniz.